6 Kasım 2015 Cuma

1 Günde Pisa Tatmak


 Pisa Kulesi


Sizlere Kuzey İtalya'nın Toskana Bölgesinin ünlü şehirlerinden birisi olan Pisa’da 16. yüzyıldan kalma bir heykele sırtımı dayamış bir şekilde yazıyorum. (Yer: Pisa. "Palazzo dei Cavalieri". Günümüzde "Scuola Normale Superiore di Pisa" üniversitesi merkez binası önü)

Pisa şehrinin ünlü meydanlarından birisindeyiz. Karşımızda gençler oturmuş şarkılar söylüyorlar... Bu satırları müzik eşliğinde yazmak ayrı bir keyif tabii. Kızım günün sonunda yorgun düşüp yanımızda arabasının içinde uyurken bende sizlere Pisa’daki günümüzü yazıyorum. 



Meydan


Floransa tatili uzun zamandır aklımızdaydı. Rotamızı Pisa- Floransa- Bolonya- Rimini ve San Marino olarak planladık. Buralara kadar gelmişken meşhur Pisa Kulesi’ni görmeden olmazdı.
Sabah THY ile Pisa'ya indik. Bu güzel şehrin uçaktan görüntüsü bile beni mest etti.  Bir tarafta deniz, bir tarafta dağlar ve her yer yemyeşil. Bir gece kalacağımız için otelimizin hemen Pisa Kulesi’nin yanında olmasını tercih ettik. Havalimanından otele gelişimiz 10 dakika sürdü. Bavulumuzu uzun bir süre bekledik. Bu bekleme sırasında Türk uçaklarına genelde böyle yaptıklarını öğrendik. Hanım Ada biraz bunaldı ve acıktı. Çözümü uçakta verilen bebek mamalarında bulduk. Öğlen otelimize yerleştik ve hemen kendimizi dışarı attık. 

Otelin Terası

Otelin karşısında bulunan restoranlardan birine oturduk. Restorana girmeden önce kapısında bulunan menüye her zaman bakarım. Kızım için uygun bir yemek var mı diye. İtalya'da bebeğinize yedireceğiniz en güzel yemeklerden birisi Minestrone Çorbası (Sebze Çorbası). Minestrone Çorbasını her yerde ve değişik tariflerle bulabilirsiniz. Her restorant kendine özgü bir tarifle pişirdiği için kızım her defasında hiç sıkılmadan bu çorbayı içiyor. Ada bütün bir tabağı bitirdi bende her zaman ki gibi midye yedim. 
Söylemeden geçemeyeceğim. Bu şehirde fiyatlar çok uygun.
Dünyanın dört bir tarafından insanlar bu şehre Pisa Kulesi’ni görmeye geliyor. Bizde öyle yaptık, Mucizeler Meydanı'nda yer alan Kule’nin yanına gittik. Herkes kuleyi baz alarak çeşitli pozlar veriyor. Dışarıdan bakıldığında insanlar halleri komik görünüyordu. Kuleyi itmeye çalışmalar, kuleye sarılmalar vs. Eee durulur mu? Biz de uyduk onlara ve pozlarımızı verdik.


Hanım Ada


 Hanım Ada


Mucizeler Meydanında aynı zamanda Pisa Kathedrali'de bulunuyor. Pisa Kulesi (Leaning Tower of Pisa), Pisa şehrinin gücünün ve zenginliğinin bir sembolü olarak yapılmış. Bu kulede Galileo iki top güllesini aşağı bırakarak, bütün cisimlerin aynı hızda ve aynı fizik kanununa uyarak düştüklerini gözlemlemiş. 


Pisa Kathedrali

Kuleyi ziyaretimiz bitince hemen meydanda bulunan faytonlardan birine bindik. 40 euro karşılığı 20 dakikalık bir “Eski Şehir Gezisi” yaptık. Gezi sırasında faytoncu şehrin ve binaların hikayesini anlatıyor. Bu güzel şehri gezmeye 20 dakika yetmez diyorsanız yine meydanda bulunan bisikletlerden kiralayabilirsiniz. İstediğiniz gibi gezer, istediğiniz yerde durabilirsiniz böylece. Bisikletlerin önünde bebekleri ve çocukları oturtmak için özel koltuklarda mevcut. 

Fotoğraf bana ait değildir. Örnek için googledan aldım.


Sonrasında otelimizin terasına çıkıp Pisa Kulesi ve şehir manzarası eşliğinde kahvelerimizi içtik. Ada'ya meyve yedirdik. Akşamüstü tekrar Kule’nin cazibesine kapılarak fotoğraf çekmek için kendimizi Kule’nin yanında bulduk.
Sokakta gitar çalan bir çocuk vardı. Kızım Ada onu epeyce dinledi. Bizde onunla birlikte eğlendik tabii. Sonra kızım arabasında uyuya kaldı. Müzik yapan genç ruhları görünce kaçırmak ne mümkün. Eşimle muhteşem İtalyan dondurmalarından alıp hemen bir köşeye oturduk. Bu muhteşem sokak ezgileri eşliğinde günümüzü tamamlamak üzereyiz. Buradan otelimizin terasına giderek son bir kez Pisa şehrinin gece manzarasına bakacağız, sonrada derin bir uyku.
Pisa’da eşim ve kızımla birlikte tadına doyulmaz güzel bir gün geçirdik. Hepinize mutlu, müzik gibi bir hayat diliyorum, iyi gezmeler...

Otelin Terası


 Otelin Terası



 Pisa Şehri


 Pisa Şehri


  Pisa Şehri


  Pisa Şehri


  Pisa Şehri


  Pisa Şehri


  Pisa Şehri


  Pisa Şehri


  Pisa Şehri


  Pisa Şehri


  Pisa Şehri


  Pisa Şehri


  Pisa Şehri


  Pisa Şehri


  Pisa Şehri


  Pisa Şehri


  Pisa Şehri


  Pisa Şehri


 Pisa Şehri

31 Temmuz 2015 Cuma

Dünya Mirası Efes

Çeşme'ye gitmişken Efes'e uğramadan olmaz dedik ve doğruca İzmir'in Şelçuk ilçesinde bulunan Efes Antik kentine doğru yola çıktık. UNESCO tarafından dünya mirası olarak kabul edilen Efes bizi kelimenin tam anlamıyla büyüledi.   
Şelçuk ilçesine girince tabelaları takip ederek öncelikte tepede bulunan Meryem Ana Kilisesinden başladık turumuza. Kiliseye giden yolda ''Meryem Ana Evi 6 kilometre'' yazan yol tabelasının yanındaki Meryem Ana heykeli daha kiliseye varmadan büyülemeye başlıyor ziyaretçileri. Bu kilise İsa'nın annesi Meryem'in son yıllarını geçirdiğine inanılan kilisedir. Meryem'in mezarının bu dağda olduğu düşünüldüğünden Hıristiyanlar için kutsal bir yerdir. Hıristiyanlar arasında ''Panuya Kapula'' olarak bilinen kilise 1961'de hıristiyanların hac yeri olarak ilan edilmiş.

 Dilek Duvarı



Meryem Ana Çeşmesi



Meryem Ana Kilisesi'ni gezdikten hemen sonra çıkışta Meryem Ana kaynak suyu sizleri bekliyor. Serinlemek amaçlı buz gibi sudan içebilirsiniz. Biz hem kızımızla bu suyu içtik hem de yüzümüzü yıkadık. Dilek duvarına dilek yazmayı unutmayın sakın. Etrafta ağaçlar olduğundan kızımla gezerken zorlanmadık burada. Zaten kızım şaşkın bir şekilde etrafa bakmakla meşguldü. Kilisenin dışında hediyelik eşya satan bir mağaza var. Uğrayın derim. Meryem Ana Kilisesini gezmeyi bitirince arabamıza binerek tepeden aşağı doğru indik. Karşımızda Efes şehri duruyordu. Girişte müze kart alabilirsiniz. Size verebileceğim en güzel iki tavsiye. Birincisi biz öğlen saatlerinde gittiğimiz için sıcaktan bunaldık. Eğer yazın gezecekseniz mutlaka akşam saatlerini tercih edin derim. 

 Efes



 Efes



 Efes



 Burası sağlı sollu dükkanların bulunduğu cadde



  Atların kaymasını engellemek için yapılmış



İkincisi Efes'in girişinde profesyonel rehberler bulunuyor. Mutlaka rehber eşliğinde gezin. Rehberimiz olmasa aşağıdakinin tuvalet olduğunu anlamazdık belki de. Tuvaletler sadece soylular içinmiş o dönem. Mermer olduğundan önce köleler oturur ısıtırmış, ardından soylular tuvaletini yaparmış. Kölelerin tuvaleti şehir dışında açıktaymış. Şehirde zaten kanalizasyon ve su sistemi vardı. Bu sistem sayesinde evlerde su bulunurdu. Şehirde su sıkıntısı yaşandığında önce şehir sakinlerinin suyu kesilirdi, sonra soyluların en sonda hamamların. Hamamlarda iki çeşitti tabiki. Birisi şehirlilere birisi soylulara... Rehber eşliğinde gezmek gerçekten çok keyifliydi.


Soylular için yapılmış tuvalet

 Soylular için yapılmış tuvalet



Roma dönemi yapılarının en güzellerinden birisi olan yapı hem kütüphane, hem de mezar anıtı görevini üstlenmiştir. 106 yılında Efes valisi olan Celsius ölünce, oğlu kütüphaneyi babasının adına mezar anıtı olarak yaptırmıştır. Efes valisi Celsius zeminin altına, mermer bir lahitin içindeki kurşun bir sandığın içinde gömülü. Cephesi 1970-1980 yılları arasında restore edilmiştir. Kütüphanede kitap ruloları, duvarlardaki nişlerde saklanıyordu. Kızımızın en çok dikkatini çeken ise dış duvar boyunca yer alan dört girintideki dört kadın heykeli oldu. Hanım Ada heykellere bir hayli baktı.

  Celsus Kütüphanesi




 Eşim ve ben


    Efes'in iki meclisli bir yönetimi vardı. Bunlardan biri olan Danışma Meclisi toplantıları zamanında üzeri kapalı olan bu yapıda yapılmış ve konserler verilmiştir. 1.400 kişilik kapasiteye sahip olan bu yapı "Bouleterion" olarak da adlandırılır.


Odeon



Efes'i gezmeyi bitirdiğimizde çıkışta bulunan restoranda oturup yemek yedik. Bebeğiniz için çorba bulabilirsiniz. Rehber eşliğinde yaklaşık iki saatte gezdik şehri. Selçukta bulunan Efes müzesini gezmemizi önerdiler ancak vakit sıkıntımız olduğundan oraya uğrayamadık. Çıkışta sizi arabanıza götürmek için taksi veya fayton tercih edebilirsiniz. Biz kızımız eğlensin diye faytonu tercih ettik. Fakat arabaların olduğu yoldan gittiği için açıkçası biraz tehlikeli buldum. Hepinize iyi gezmeler...

22 Temmuz 2015 Çarşamba

Çeşme Tatili

Herkese selamlar. Sizlere Çeşme tatilinde yaşadığım olumlu olumsuz deneyimleri yazacağım bugün. Bu sene yaz tatilimizin ilk durağı İzmir'in Çeşme ilçesiydi. Ilıca'da yer alan 7800 isimli oteli tercih ettik. En rüzgarlı bölgeyi seçtiğimizi otele varınca anladık. Temmuz ayı olmasına rağmen hava denize girmeye elverişli değildi. Kızım otelde denize giremediği için onu Altınkum denilen bölgeye götürdük. Çeşme'nin çoğu bölgesi rüzgarlı olmasına rağmen Altınkum her zamanki sakinliğindeydi. Ayrıca sahilinde ki ince kumu nedeniylede bebeğinizi denize sokabileceğiniz güzel bir nokta olarak tavsiye edebilirim. 



Otelimiz çok şık ve kaliteliydi. Çocuklu ailelere tavsiye edebilirim. Odalarda isteğiniz doğrultusunda portatif beşik bulunuyor. Ayrıca küçük bir çocuk parkı da bulunuyordu. Biz bebeğimizle bir sıkıntı yaşamadık. 24 saat açık restoranından bebeğimize özel siparişlerde bulunabiliyorsunuz. Sakin bir otel. Animasyon ve şov beklemeyin. Öğlen saatlerinde plajdaki barda hareket başlıyor, müzik seven aileler tercih edebilir.

Odamızın Manzarası

Otelimiz Çeşme merkeze çok yakındı. Çeşme Marinayı eminim hepiniz çok beğeneceksiniz. Akşam yürüyüşleri burada muhteşem oluyor. Bebeğimizle yaptığımız bu yürüyüşlerde oda bol bol temiz hava alma şansına sahip oldu. 

Marina'da günbatımı


Çeşme Marina


Balık severler Marina'da bulunan Şerefe balık restorantına mutlaka uğrasınlar. Meze ve ara sıcak seçeneklerine inanamayacaksınız. Yediğimiz her şey muhteşemdi. Kalamar ızgara ve balık adanayı mutlaka deneyin. Bebeğimiz ne yiyecek burada diye düşünmenize gerek kalmadan söyleyeyim, muhteşem balık çorbasını deneyebilirsiniz. Ayrıca mekandaki eşyalar(tabak, çatal vs) 1970lerden kalma. Oda beğendiğim bir diğer ayrıntıydı.

 Şerefe Restoran

 Şerefe Restoran

 Kızım ve eşim Marina'da

 Çeşme Marina

Bebeğiniz sıkılırsa onu Marina'nın diğer ucundaki lunaparka götürebilirsiniz. Kızım çok eğlendi. Bu arada yaz boyunca Hayal Kahvesinde ünlü sanatçılar konserler düzenliyor. Her Çarşamba Yaşar sahnede mesela. Biz Yaşar'ı dinlemeye gittik ve oldukça keyif aldık.

Lunapark

Biraz da Alaçatı'dan bahsetmek istiyorum. Tarih severler mutlaka çok sevecektir burayı. Eski sokaklar, tarih kokan evler muhteşem. Bu bölgeyi bebek arabasıyla gezmek biraz zor oldu. Dar sokaklar ve arnavut kaldırımları bizi biraz rahatsız etti açıkçası. Çocuksuz aileler için daha ideal bir yer. Burada bulunan oteller butik tarzda. Otelde fazla vakit geçirmek istemeyenler tercih edebilirler. 

 Alaçatı

 Alaçatı

Alaçatı Tuval restoranı çok sevdik. Atmosfer ve çalan müzikler harikaydı. En önemlisi ne yediysek hepsi muhteşemdi. Ege otlarından oluşan tabağı şiddetle tavsiye ediyorum. Bebeğiniz sütlü levreğin tadına mutlaka baksın.
 Tuval

 Tuval

Eşim ve ben

 Tuval

 Muhteşem Ege Otları Tabağı

Yol boyunca eski binaların içine yapılmış kafe ve restoranlar bulunuyor. Gece eğlencesinin bol olduğu bir ortam. Bir çok butik, hediyelik eşyacı, antikacı mevcut. Çarşıyı gezerken çarşıdaki rengarenk ve keyifli hediyelik eşyalar bebeğinizin dikkatini oldukça çekecektir.

 Alaçatı Çarşı

Alaçatı Çarşı

 Alaçatı Çarşı

 Alaçatı Çarşı

Alaçatı

Alaçatı

7800 Hotel

7800 Hotel
Yolcu yolunda gerek, bebekle de gezmek gerek...