31 Temmuz 2015 Cuma

Dünya Mirası Efes

Çeşme'ye gitmişken Efes'e uğramadan olmaz dedik ve doğruca İzmir'in Şelçuk ilçesinde bulunan Efes Antik kentine doğru yola çıktık. UNESCO tarafından dünya mirası olarak kabul edilen Efes bizi kelimenin tam anlamıyla büyüledi.   
Şelçuk ilçesine girince tabelaları takip ederek öncelikte tepede bulunan Meryem Ana Kilisesinden başladık turumuza. Kiliseye giden yolda ''Meryem Ana Evi 6 kilometre'' yazan yol tabelasının yanındaki Meryem Ana heykeli daha kiliseye varmadan büyülemeye başlıyor ziyaretçileri. Bu kilise İsa'nın annesi Meryem'in son yıllarını geçirdiğine inanılan kilisedir. Meryem'in mezarının bu dağda olduğu düşünüldüğünden Hıristiyanlar için kutsal bir yerdir. Hıristiyanlar arasında ''Panuya Kapula'' olarak bilinen kilise 1961'de hıristiyanların hac yeri olarak ilan edilmiş.

 Dilek Duvarı



Meryem Ana Çeşmesi



Meryem Ana Kilisesi'ni gezdikten hemen sonra çıkışta Meryem Ana kaynak suyu sizleri bekliyor. Serinlemek amaçlı buz gibi sudan içebilirsiniz. Biz hem kızımızla bu suyu içtik hem de yüzümüzü yıkadık. Dilek duvarına dilek yazmayı unutmayın sakın. Etrafta ağaçlar olduğundan kızımla gezerken zorlanmadık burada. Zaten kızım şaşkın bir şekilde etrafa bakmakla meşguldü. Kilisenin dışında hediyelik eşya satan bir mağaza var. Uğrayın derim. Meryem Ana Kilisesini gezmeyi bitirince arabamıza binerek tepeden aşağı doğru indik. Karşımızda Efes şehri duruyordu. Girişte müze kart alabilirsiniz. Size verebileceğim en güzel iki tavsiye. Birincisi biz öğlen saatlerinde gittiğimiz için sıcaktan bunaldık. Eğer yazın gezecekseniz mutlaka akşam saatlerini tercih edin derim. 

 Efes



 Efes



 Efes



 Burası sağlı sollu dükkanların bulunduğu cadde



  Atların kaymasını engellemek için yapılmış



İkincisi Efes'in girişinde profesyonel rehberler bulunuyor. Mutlaka rehber eşliğinde gezin. Rehberimiz olmasa aşağıdakinin tuvalet olduğunu anlamazdık belki de. Tuvaletler sadece soylular içinmiş o dönem. Mermer olduğundan önce köleler oturur ısıtırmış, ardından soylular tuvaletini yaparmış. Kölelerin tuvaleti şehir dışında açıktaymış. Şehirde zaten kanalizasyon ve su sistemi vardı. Bu sistem sayesinde evlerde su bulunurdu. Şehirde su sıkıntısı yaşandığında önce şehir sakinlerinin suyu kesilirdi, sonra soyluların en sonda hamamların. Hamamlarda iki çeşitti tabiki. Birisi şehirlilere birisi soylulara... Rehber eşliğinde gezmek gerçekten çok keyifliydi.


Soylular için yapılmış tuvalet

 Soylular için yapılmış tuvalet



Roma dönemi yapılarının en güzellerinden birisi olan yapı hem kütüphane, hem de mezar anıtı görevini üstlenmiştir. 106 yılında Efes valisi olan Celsius ölünce, oğlu kütüphaneyi babasının adına mezar anıtı olarak yaptırmıştır. Efes valisi Celsius zeminin altına, mermer bir lahitin içindeki kurşun bir sandığın içinde gömülü. Cephesi 1970-1980 yılları arasında restore edilmiştir. Kütüphanede kitap ruloları, duvarlardaki nişlerde saklanıyordu. Kızımızın en çok dikkatini çeken ise dış duvar boyunca yer alan dört girintideki dört kadın heykeli oldu. Hanım Ada heykellere bir hayli baktı.

  Celsus Kütüphanesi




 Eşim ve ben


    Efes'in iki meclisli bir yönetimi vardı. Bunlardan biri olan Danışma Meclisi toplantıları zamanında üzeri kapalı olan bu yapıda yapılmış ve konserler verilmiştir. 1.400 kişilik kapasiteye sahip olan bu yapı "Bouleterion" olarak da adlandırılır.


Odeon



Efes'i gezmeyi bitirdiğimizde çıkışta bulunan restoranda oturup yemek yedik. Bebeğiniz için çorba bulabilirsiniz. Rehber eşliğinde yaklaşık iki saatte gezdik şehri. Selçukta bulunan Efes müzesini gezmemizi önerdiler ancak vakit sıkıntımız olduğundan oraya uğrayamadık. Çıkışta sizi arabanıza götürmek için taksi veya fayton tercih edebilirsiniz. Biz kızımız eğlensin diye faytonu tercih ettik. Fakat arabaların olduğu yoldan gittiği için açıkçası biraz tehlikeli buldum. Hepinize iyi gezmeler...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder